Translate Turkish Arabic نقطة الحدود
Turkish
Arabic
related Results
-
sınır (n.)more ...
-
hudut (n.)more ...
-
had (n.)more ...
-
etraf (n.)more ...
-
olanaklı (adj.)more ...
-
polinom (adj.)more ...
-
mümkün (adj.)more ...
-
takriben (adv.)more ...
- more ...
- more ...
-
olabilir (adj.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
olası (adj.)more ...
-
çemberlemek (v.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
draje (n.)more ...
-
damla (n.)more ...
-
üs (n.)more ...
- more ...
- more ...
-
esas (n.)more ...
Examples
-
Çin/Kazakistan sınır devriyesiنقطة الحدود الصينية الكازاخستانية
-
Sınır kontrol noktası. Ürdün-Suriye.نقطة حدودية سوريا/ الأردن
-
- Efendim, Sarris süreyi değiştirdi.سيدى, لقد غير ساريس نقط الحدود
-
Amerika/Kanada Sınırı.(نقطة حدودية بين (الولايات المتحدة) و (كندا
-
Efendim, Sarris süreyi değiştirdi.سيدى, لقد غير ساريس نقط الحدود
-
İlk olarak, sınır kapısındasın.الطريقة الأولى: أنت على نقطة الحدود
-
Birçok sorunla karşılaşacağız yarın sınır kapılarında.ستواجهنا الكثير من المشاكل في نقطة الحدود غدا
-
Onu buraya bıraktılar. Baban bir sürü insanın olduğu bir merkezin önüne bırakıldı..هنا حيث تركوه - .والدك تُرك أمام نقطة حدوديّة تعج بالناس -
-
Bu köy sınır için kritik bir noktada.هذه القرية نقطة حاسمة للحدود
-
Bu yılın başından beri Calthrop adında hiç kimse... yasal olarak sınırdan geçmemiş.لا أحد ابلغ بان كالثروب عبر أي نقطة حدودية قانونيا منذ بداية العام